İsrailli tercüman, İtalyan temasları sırasında Netanyahu için tercüme yapmayı reddetti
İtalya temasları sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu adına tercüme yapması istenen İsrailli tercüman Olga Dalia Padua, bu talebi reddetti.
Padua, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Netanyahu’nun İtalya ziyareti sırasında benden tercümanlık yapmam istendi. Uzun süre düşündükten sonra bu isteği reddetmeye karar verdim.” ifadesini kullandı.
Padua, Netanyahu’nun basın ofisine hitaben şunları söyledi:
“9 Mart’ta Benjamin Netanyahu’nun tercümanı olmamı önerdiğiniz için teşekkür ederim. Maalesef reddetmek zorunda kaldım. Netanyahu’nun siyasi görüşlerine katılmıyorum ama onun liderliğini İsrail devletinde demokrasi için en tehlikeli liderlik olarak görüyorum.”
“Çocuklarım faşist ilkeleri savunarak özgürlüğü reddedenlerle işbirliği yapmamı istemedi”
Padua, Netanyahu’nun tercümanlığını kabul etmesi halinde çocuklarının kendisini affetmeyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklarım beni her zaman yeni iş tekliflerini kabul etmeye teşvik ettiler. Ama bu konuda nettiler. Faşist ilkeleri savunarak özgürlüğü inkar edenlerle işbirliği yapmamı istemediler, ben de sözlerini dinledim.”
Netanyahu’dan konuyla ilgili gelişigüzel bir açıklama gelmedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun resmi ziyareti kapsamında Perşembe günü İtalya’ya giderek hafta sonunu bu ülkede geçirmesi planlanıyor.
İsrail’de hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesine yönelik protestolar sürerken, bu kapsamda İtalya’yı ziyaret etmeye hazırlanan Netanyahu’nun havalimanına gitmesini engellemek için yolların kapatılması için çağrılar yapıldı.
The Times of Israel gazetesi dün, tartışmalı yargı düzenlemesine karşı protestolar nedeniyle Netanyahu’nun Kudüs’ten Tel Aviv’e helikopterle uçmak zorunda kalabileceğini bildirdi.
Perşembe günü ülke genelinde yolların kapatılması, tren seferlerinin durdurulması gibi gündelik hayatı aksatacak “sivil itaatsizlik eylemleri” çağrıları yapılıyor.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı ‘yargı reformu’
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sona erdirecek ve yargının yargıçların seçimi üzerindeki etkisini azaltacak bir yasa tasarısını planladıklarını duyurdu.
Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin yargının bazı yetkilerinin Parlamento’ya devredilmesine yönelik saldırıları, hükümet ile Yargıtay başta olmak üzere İsrail yargısı arasında gerginliğe neden oldu.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan Yargıtay, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” muhalefet gerekçesiyle Meclis’ten geçen yasaları bozma yetkisine sahiptir.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine yönelik itirazlarını yazılı olarak sunarken, kaygılarının “kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması” üzerinde yoğunlaştığını paylaştı.
Başkan Isaac Herzog, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda uzlaşmaya “yakın” olduğunu belirtirken, muhalefet başkanları, hükümetin söz konusu düzenlemeyle ilgili yasal sürecini durdurmadan müzakereleri reddettiklerini açıkladı.
Ülkede, Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine ve sağcı politikalarına karşı 9 haftadır her Cumartesi günü kitlesel gösteriler yapılıyor.
Başta Tel Aviv olmak üzere ülkenin onlarca noktasında ve Hayfa, Batı Kudüs, Birussebi ve Netanya gibi büyük şehirlerde düzenlenen gösterilere on binlerce İsrailli katılıyor.